“Peki, aranan nedir? Aranan ‘ebedi bir zaman’dır. Esenlik Zamanları, büyük ölçüde itminana ermiş bir ruhun, sükûnet halindeki duraklamasıdır. Bu süreçte, yazar bir yandan da, öykü yazma işinin teknik yanlarını sorgulamaya başlamaktadır. (…) Esenlik Zamanları, yazar için tatmin edici olma mevsimini tamamlamış; yazmanın anlamına ilişkin arada bir beliren sorular varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başlamıştır. Sorular iki yönlüdür; birincisi hikâyenin ne olduğu, nasıl yazılması gerektiğine dair teknik düzeydeki sorular, ikincisi de yazarı ontolojik duruşunu yeniden konumlamaya zorlayan varoluşa ilişkin sorular.”